Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,8028 | 34,8655 | |
EURO | 36,5548 | 36,6207 |
Bir Dostun Ardından...
Günlük Basından...:
”CHP’yi ziyaret eden MHP il yöneticisi görevden alındı”
“MHP Zonguldak İl Başkan Yardımcısı Mevlüde Yalçıner, CHP İlçe Başkanı Ebru Uzun'u makamında ziyaret etmesinin ardından görevden alındı.”
Nisan ayının ilk günlerinde bu tuhaf haberi basında gördüğümde pek yadırgamadım, beklenen sıradan bir davranış diye düşündüm.
Ama, bir hanımın bir hanım rakibini ziyaretinin; eşinin vefatı nedeniyle üzüntülerini paylaşma amaçlı olduğunu öğrenince ne düşüneceğimi bilemedim.
Ülkemin güzel insanları nasıl bu hale geldi? Biz gerçekten bu kadar mı insanlıktan çıktık!
Tabi ki hayır!
Bizi bu kadar insanlığımızdan çıkarmak için bunca uğraşmalarına karşın, bu haber böyle manşetlere çıkabiliyor ve tepkiyle karşılanıyorsa, bu çabaları boşa çıkmış ve de insanlık kazanmış demektir.
***
Bu olay üzerine; “Şeker’li Anılar” adıyla başlattığımız yeni bölümümüzün ilki, arkadaşlık ve dostluk adına benden olsun diye düşündüm...
***
Siyasette her görüşün kendi mahallesinde hüküm sürdüğü, mahallelerin keskin sınırlarla ayrıldığı zor günlerde üniversite sonrası TürkŞeker’ deki ilk lojman yaşamı günlerimde tanıştığımız dostumdu.
Siyaseten ayrı, hatta karşı mahallelere mensuptuk.
Meslek gereği yakın iş ilişkimiz de olmadığı için birbirimizle pek yakınlığımız da olmadı doğal olarak.
BİM müdürlüğüm ve Genel Müdürlük binasındaki ilk günlerimizde sadece mesai arkadaşı olduğumuz ve yakın arkadaşlığımızın olmadığı dostlardandı.
Hem iyi bir çay sever olmam ve hem de iş gereği konuk zenginliğim sayesinde de çaycıların her daim uğramadan geçmediği biri de olmuştum kısa zamanda. Çok sayıda dost ile bu keyifli çay sohbetleri, iş yoğunluğu arasında teneffüs dakikaları gibi gelirdi.
Bu teneffüslerde, kahve sever dostlara bende bazen nescafe ile eşlik ederdim ki bu alışkanlığım da uykusuz üniversite gecelerinden kalmadır.
Onunla kısa zamanda nescafe arkadaşı olmuştuk ve sanki mahallelerimizin yüksek duvarları da gittikçe alçalmaya başlamıştı.
Keyifli sohbetlerimizin konuları güncel siyaset üzerine de uzanırdı doğal olarak. Ara sıra ters düştüğümüz olurdu, ama hep bir noktada birleşir ve nescafe’ mizi içmeden de olmazdı.
Anlaşamadığımız bir tek konu vardı aramızda, ki uzun yıllar karşılıklı değişmez diyalog konumuz olmuştu...
Bana, “şu kadar gündür görüşemedik, bu nedenle bana nescafe borcun birikti, 20 oldu 30 oldu” şeklinde takılır, ben de her seferinde rakama itiraz ederdim ve neşelenirdik...
Müşavirlik günlerimizde de aynı ritüel, hatta diğer arkadaşların da zaman zaman dahil olduğu muhabbet yıllarca sürdü gitti...
Ta ki, bir Salı simitçi buluşmamızda yine nescafe borçlarımın çok biriktiğini söylediğinde aklıma muzipçe bir yanıt vermek geldi.
Hemen müsaade isteyip yakın bir dükkandan bir kavanoz nescafe alıp verdim ve tüm birikmiş borçlarımı sildiğimi söyledim.
Uzun uzun gülüşmüştük.
Sonraki günlerde Emekli Derneğimizin kuruluş sürecinde de hiç tereddütsüz maddi manevi desteğiyle Kurucular Kurulunda Başkan Yardımcısı olarak birlikteliğimiz sürdü...
Ta ki, pandemi yasaklarının sosyal hayatımızı kısıtladığı ve Salı buluşmalarımıza uzunca bir ara verdiğimiz günlerde, ani bir şekilde aramızdan ayrılıverinceye kadar...
Son yolculuğuna uğurlamaya bile gidemediğimiz, karşı mahallenin dürüst, özü sözü bir ağabeyi, kocaman adam, can dostumuz Naip Coşkun...
Benim de canım uzun zamandır pek nescafe çekmiyor...
İyi Bayramlar Dileklerimle...
Süleyman AKGÜÇ
Ankara; Nisan.2022
ŞEKER 'li ANILAR...